Mobilya Sektörünün Çatı Kuruluşu” MOSFED tarafından 13 Aralık 2016’da İstanbul Conrad Hotel’de düzenlenen 2. Genel İstişare Toplantısında sektörün yeni gelişen küresel rekabet koşullarında hedeflerine nasıl ulaşacağı tartışıldı. Konuşmacılardan Ekonomist Prof. Dr. Kerem ALKİN, yeni küresel ekonomik tabloyu resmedip Türkiye mobilya sektörü adına gündeme gelecek fırsatları sıralarken, birçok İtalyan firmasının başarı hikayesinde önemli rol oynayan tasarımcı ve girişimci Rodrigo Rodriquez Türk mobilya sektörünün yeni malzemelere, teknolojilere ve tasarım diline ulaşması gerektiğini belirtti.
Birincisi Şubat ayında düzenlenen ve mobilya sektörünün paydaşlarını bir araya getiren “Mobilya Sektöründe Küresel Rekabet” başlıklı 2’inci MOSFED İstişare Toplantısı MOSFED Başkanı
Ahmet GÜLEÇ’in açılış konuşmasıyla başladı.
Güleç, Beşiktaş’ta gerçekleştirilen hain saldırıyı kınarken bu saldırıların bir başka amacının Türkiye’nin imajına zarar vermek olduğunu ancak bunun başarılamayacağını söyledi. Türkiye mobilya sektörünün 2002’de iç pazara üretim yapan bir sektörken bugün dünyanın 12’inci ihracatçısına dönüştüğünü belirten Güleç, 1 milyon $’dan fazla üretim yapan firma sayısının 580’e ulaştığını ilave etti. “Mobilya bugün dünyanın başına bela olan işsizliği engelleyen istihdam dostu, stratejik ve milli bir sektördür. Biz MOSFED olarak kurulduğumuz günden beri gerçekleştirdiğimiz etkinliklerle bu sektörün önemini herkese anlatma çabasındayız” diyerek sözlerini sürdüren Güleç, “bugüne kadarki başarı serüvenimizi daha da büyütmeli ve 2023 hedefimiz olan dünyanın 5 mobilya ülkesinden biri olma hedefimizi gerçekleştirmek için “kurumsallaşmalıyız” vurgusunu yaptı.
Güleç’ten sonra sözü alan Medipol Üniversitesi Öğretim üyesi, ekonomist Prof. Dr. Kerem ALKİN, sözlerine “dijitalleşen küresel ekonomide; özellikle 3D yazıcılar aracılığıyla mobilya ve tekstil gibi sektörlerin ciddi bir dönüşüm geçireceği” ile başlarken, “büyüme ve küresel ticaretin daraldığını, AB ekonomilerinin durağanlaştığını ve KOBİ’leri ihmal ettiğini, oysa Trump’ın seçilmesinde KOBİ’lere verdiği mesajların etkili olduğunu, ABD’nin enerji başta olmak üzere ihracat yapmaya başladığını ve küresel ekonominin merkezinin Asya’ya kaydığını” belirtti. Alkin’e göre küresel ekonomi Asya’ya kayarken, Türkiye’nin mega projeleri “Yeni İpek Yolu”nda stratejik bir öneme sahip olacak ve Avrupa’dan Asya’ya mallar 10 gün içerisinde ulaşabilecek. Bu sayede Türkiye mobilyacılarına başta “girilemez” denilen Çin pazarı olmak üzere ihracat açısından büyük fırsatlar doğmuş olacak. Alkin, Asya ile birlikte Sahraaltı Afrika’da da büyük nüfus büyümeleri beklendiğini ve tüm bu gelişmelerin mobilyacılarımız için yeni pazarlar anlamına geleceğini söyledi.
İstişare toplantısının ikinci konuşmacısı olan ve hala Avrupa mobilya sektöründe birçok önemli görevi sürdüren İtalyan tasarımcı ve girişimci Rodrigo Rodriquez ise “Made in Italya” etiketinin başarı hikayesinden örnekler verdi. Rodriquez, Türk mobilyacılarına yeni malzemelere ve teknolojilere (lazer, nano-teknolojiler ve organik malzemeler) yönelmeleri ancak bunu yaparken yerel dillerini korumaları gerektiğini söyledi. “Girişimciler olarak İtalya’da tasarımcılar ile aynı dili konuşuyoruz” diyen Rodriquez, Endüstri 4.0 ve nesnelerin interneti teknolojisiyle birlikte yarını yaşadığımızı “artık yarın bugündür” sloganıyla vurguladı. Rodriquez sözlerine “Made in Turkey” başarı hikâyesinin yazılmasında MOSFED ve benzer kurumlara büyük görevler düştüğünü söyleyerek son verdi.
Toplantının istişare bölümünde, mobilya sektörünün temsilcileri Alkin ve Rodriquez’e sorular yöneltirken, İstişare toplantılarının sürmesine karar verildi ve sektör düzeyinde 2023 hedeflerinin gerçekleştirilmesine dair güven tazelendi.